|
|
|
ÖNERİLER: Kadınlar şiddete sessiz kalıyor İçerik Eklenme Tarihi: 12/31/2009 11:10:59 AM
![]() ![]() İSTANBUL - 25 Kasım "Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası Dayanışma Günü’nde Türkiye’de kadına yönelik şiddete değinen Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, "En az bir kez fiziksel şiddete maruz kalan kadınların Türkiye genelinde yüzde 49’unun, Doğu illerinde iseyüzde 63’ünün bu durumdan daha önce hiç kimseye söz etmemiş olmaları dikkat çekici" dedi. Türkiye Psikiyatri Derneği MYK Üyesi Doç. Dr. Doğan Yeşilbursa, 2009 Ocak ayında yayınlanan Türkiye’de Kadına Yönelik Şiddet Raporu’nda, evli kadınların yüzde 11 ile 29’unun eşinden ağır derecede fiziksel şiddet gördüğünü ve bunun en sık Kuzeydoğu Anadolu ve Orta Anadolu’da görüldüğünü söyledi. KADINLAR CİNSEL ŞİDDETE MARUZ KALIYOR Türkiye’de yılda en az 25 töre cinayetinin işlendiğinin belirten Dr. Yeşilbursa, "Töre adına kadınlara yönelik kötü muamele, işkence, öldürme, intihara zorlama oranı son yıllarda yüzde 25 oranında artmıştır. Kadınlar kendileri için güvenli olarak kabul edilen evlerinde şiddete uğramaktadırlar’’ dedi. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nden (AİHM) aile içi şiddet nedeniyle ceza alan ilk ülkenin Türkiye olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yeşilbursa, ’’Bu cezanın alınmasına neden olan kişi, devlet tarafından korunamamasına bağlı olarak eşi tarafından öldürülmüş bir kadındır’’ diye konuştu. 7 AYDA 953 KADIN CİNAYETİ GERÇEKLEŞTİ Türkiye Psikiyatri Derneği Kadın Ruh Sağlığı Bilimsel Çalışma Birimi Koordinatörü Prof. Dr. Şahika Yüksel, Kasım 2009’da Adalet Bakanlığı verilerine göre 2002’de 66 olan kadın cinayetinin, 2007’de bin 77’ye ve 2009’un ilk 7 ayında 953’e ulaştığını söyledi. Kadına yönelik şiddete karşı ciddi ve kapsamlı bir eylem planının hayata geçirilmesi gerektiğinin altını çizen Dr. Yüksel’in önerileri şu şekilde; ’’Kadına yönelik şiddetle, özellikle aile üyelerinden gelen şiddetle mücadele uzun soluklu, sistemli ve tavizsiz olarak gündemde yer almalı. Aile içi cinayetler mercek altına alınmalı, bir yakınının şiddetine maruz kalma riski yüksek olan gruplar erken devrede saptanmalı ve müdahale edilmeli. Bedensel yaraları sarmak için tıbbı tedavi, ruhsal destek yeterli değildir. Şiddet yaşadığını bildirenlere tıbbı rapor, yasal başvuru olanakları ve şiddetsiz bir yaşam sağlamak için önlemler geliştirilmeli. Klinik deneyimlerimiz arasında da görünmez konumda olan namus cinayetleri konuya duyarlı kadın kuruluşlarının (örneğin merkezi Diyarbakır’da olan KA-MER) talepleri karşılanmalı, çalışmalarına destek verilmeli. Namus cinayetleri, uluslararası hukuk açısından yargısız infaz olarak kabul edilmeli. Ceza Kanunundaki ’Haksiz Tahrik’ ve kadına karşı şiddet davalarında uygulanan ’haksız tahrik indirimleri’ kaldırılmalı, TCK’nın 29. maddesi uygulanmamalı. Medya, kadına yönelik şiddet ve tecavüz haberlerini kamuoyuna aktarırken, haber dilini doğru kullanmalı, etik değerlere uymalı, tecavüzün içerdiği şiddeti arka plana itmemeli ve tecavüzü erotize edici tutumlardan uzak durmalı.’’ Anahtar Kelimeler:
EN ÇOK OKUNANLAR
+ Yaşlara Göre Cinsel Yaşam (92957)
![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
EN SON EKLENENLER
|
|
||||||||||||||||||||||||||||||||
|